ARAYIP KURTARMAYA DAİR
Arama-Kurtarma faaliyetleri; farklı yetkinliklere sahip insanların oluşturduğu ekipler tarafından gerçekleştirilen çalışmalardır. Devlet bünyesinde maaşlı olarak hizmet veren ekipler olduğu gibi , çeşitli sivil yapılanmalar etrafında gönüllü insanlardan oluşan ekiplerde vardır. İster maaş alarak ister gönüllü olarak yapılsın , Arama-Kurtarma operasyonları ve hazırlık eğitimleri yüksek risk taşıyan çalışmalardır. Bu yüzden üstün özveri ve disiplin gerektirir.
Kurtarıcı için “ Bir can kurtarmak” ; İnsan karakterinden bağımsız , tamamen içgüdüsel tepkilerin doğurduğu ulvi bir amaç olarak ortaya çıkar. Günlük hırsların, Çıkarların ya da kişisel hesapların yerle bir olduğu, din , dil ya da ırk farklarının dikkate alınmadığı ve ortak bir amaca omuz vermenin kendiliğinden ortaya çıktığı bir durum görülür. Ne kadar romantik görünse de , mağdur olmuş canlılara yardım etme fikri , aslında başlı başına kahramanlığın tanımıdır. Gerekli disiplin kuralları içinde sahip olunması gereken teknik becerilerle donanmak , bu yolda yürümek isteyenler için olmazsa olmaz bir gerekliliktir.
Bu yolda yürümek, birilerinin zor günlerinde onlara uzanan ilk yardım eli olmak isteyenlerin bilmesi gereken en önemli husus ise bu işin bir hobi olmadığıdır. Arama-kurtarmacı olmak ; geriye kalan hayatının en az yarısını bu iş üzerinde gelişmeye adamaktır. Kendinle, sevdiklerinle ve aslında Dünyayla daha az zaman geçirmektir. Başlangıcı var diye sonunu beklememektir. Tüm bu emeklerin karşılığında alınacak ödülün de pahası yoktur.
Sonuçta ; Kimi mutlu olmak ister, kimi zengin olmak, kimi de kahraman olmak ister.
Bir yanıt yazın